Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sa.Özel Sayı, ss.105-122, 2018 (Hakemli Dergi)
Türk tarihinin geleneklerinden birini askeri darbeler oluşturmaktadır.
Askerin yönetim üzerinde Osmanlı Devleti’nin son döneminde başlayan baskısı
Cumhuriyet ile daha farklı bir boyut kazanmıştır. Kendini rejimin bekçisi olarak
gören asker, sistemi tehlikede gördüğü dönemlerde siyasete dolaylı veya
doğrudan müdahale etmiştir. Her müdahale sonrasında kendi vesayetinin alanını
ve gücünü pekiştiren asker, aynı zamanda ciddi ekonomik kazanımlar da elde
etmiştir.15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe kalkışması, Osmanlı Devleti ve
Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki bütün diğer darbelerden önemli farklılıklar
taşımaktadır. Daha önceki dönemde gerçekleşen darbelerde asker kendi
vesayetini inşa ederken, 15 Temmuz’da kökü dışarda olan bir ihanet çetesinin
veya diğer bir ifade ile kendini dini cemaat olarak tanımlayan bir yapının
kontrolüne vermeyi amaçlamaktaydı. Bu makalede askeri vesayetin tesisi için
askerlerin yaptığı müdahaleler ile 15 Temmuz kalkışması karşılaştırılarak,
bunun bir askeri darbe girişiminden ziyade, FETÖ’nün vesayetinin sağlanması
amacını güttüğü ortaya konmaya çalışılacaktır