ODTÜ Yayıncılık, Ankara, 2023
Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemilerinde (ALL), gelişmiş merkezlerde %90'lar civarına ulaşmış olan sağkalım sonuçları, çocuk hematoloji-onkoloji uzmanlarının uluslararası işbirliği ve düzenledikleri çok merkezli, ileriye dönük randomize araştırmaları ile başarılmıştır. ALL, bu çağın kanserlerinin yaklaşık %25'ini oluşturmaktadır.
Flow-sitometri ve genetikteki gelişmeler sayesinde lösemi hücresinin biyolojisini daha iyi anlamak ve kemoterapiye iyi cevap veren ve vermeyen alt grupları belirlemek mümkün olmuştur. Kemoterapiye alınan cevabın sadece morfoloji ile değil, akım sitometri ve moleküler genetik yöntemlerle de değerlendirilebilmesi, minimal kalıntı hastalık kavramını ortaya koymuştur. Minimal kalıntı hastalık tedavi yoğunluğunu belirlemenin yanı sıra hangi olgulara kemik iliği nakli yapılması gerektiği konusunda da yol gösterici olmuştur. Hedefe yönelik tedaviler, bilinatumomab gibi antikorlar, tedaviye dirençli olguların yaşam şansını artırmıştır. Son seçenek olarak uygulanan şimerik antijen reseptör-T hücreleri (CAR-T) de ALL ile savaşın bir parçasıdır. Hastanın lenfositleri vücut dışına alınmakta, uygulanan laboratuvar yöntemleri ile bu hücrelerin tümör antijenlerini tanıması sağlanmakta ve tekrar hastaya verilerek kanser hücrelerinin yok edilmesi amaçlanmaktadır. Diğer önemli konu da tedavinin erken ve geç dönem yan etkilerini en aza indirme çabalarıdır. ALL'de yirmi yıl kadar önce yaygın olarak uygulanan koruyucu kraniyal radyoterapinin artık çok sınırlı sayıda hastaya uygulanması da sevindirici bir gelişmedir.
Kırk yıla yaklaşan meslek hayatımın özellikle 2000 sonrası döneminde internet sayesinde bilgiye kolay erişmenin mutluluğunu yaşadım. Hematoloji-onkoloji hekimlerinin yoğun hasta hizmetleri ve mezuniyet öncesi ve sonrası öğrencilerine verdikleri eğitimlerin yanı sıra gelişmeleri takip etmelerinin de güç olduğu bir gerçektir. Konusunda deneyimli yazarların emeği ile derlenen bu kitabın, meslektaşlarımızın güncel bilgileri gözden geçirmesini sağlayacak bir kaynak olmasını amaçladık. Amacına ulaşmasını dilerken tüm yazarlarımıza ve Türkiye Klinikleri Yazı İşleri Birimine teşekkür ediyorum. Tüm lösemili çocuklarımıza sağlıklı ve uzun yaşam dileklerimle.
Prof. Dr. Nazan SARPER
Editör